BEGIN TYPING YOUR SEARCH ABOVE AND PRESS RETURN TO SEARCH. PRESS ESC TO CANCEL

1. Necran Şehitleri ve Himyer’in Sonu: 6.yy Başlarında Güney Arabistan’ın Siyasi Tarihi – THE QUR’AN IN CONTEXT (Bağlamı İçinde Kur’an) Özet

THE QUR’AN IN CONTEXT (Bağlamı İçinde Kur’an)

The Qurʾān in Context: Historical and Literary Investigations into the Qurʾānic Milieu.

Edited by Angelika Neuwirth, Freie Universität Berlin, Nicolai Sinai, Berlin-Brandenburgische Akademie der Wissenschaften and Michael Marx, Berlin-Brandenburgische Akademie der Wissenschaften (Brill, 2011)

BAĞLAMI İÇİNDE KUR’AN: KUR’AN’IN ORTAMINA DAİR TARİH VE EDEBİYAT/LİTERATÜR ARAŞTIRMALARI (Brill, 2011)

ŞİMDİLİK HIZLICA VE GELİŞİGÜZEL BİR TERCÜME İLE SİZLERE KİTAPTAKİ MAKALELERİN LİSTESİNİ SUNMUŞ OLUYORUM, BUNLARLA İLGİLİ DAHA TAFSİLATLI BİLGİLER VE DEĞERLENDİRMELER YAPMAK VE SİZLERE SUNMAK ÜZERE HOŞÇA KALINIZ.

Bu kitabın içerisindeki makaleler özetlenerek kısa tercümeleri sunulmuştur.

Tercüme: Mehmet Hayri Kırbaşoğlu

 

İÇİNDEKİLER

Giriş: Nicolai Sinai  ve Angelika Neuwirth

Birinci Kısım: KUR’AN’IN TARİHSEL BAĞLAMI

  1. Necran Şehitleri ve Himyer’in Sonu: 6.yy Başlarında Güney Arabistan’ın Siyasi Tarihi

1 Mart 2018

(Yazar: Norbert Nebes. Doktorasını Münih üniversitesinde yapan, daha sonra Marburg üniversitesinde çalışan yazar,  Almanya’nın üniversiteler şehri olan Jena’da 1993’ten bu yana  [Jena Üniversitesinde] Sami ve İslam Araştırmaları profesörü olarak görev yapmaktadır. Temel ilgi alanı linguistik ve İslam öncesi Arabistan’ının kültür tarihidir).

İslam’ın zuhuru öncesi bölgede yaşanan en önemli olaylardan birisi, Himyer (Yemen) kralı Yahudi Zûnuvas’ın Necran Hıristiyanlarına yönelik katliamında öldürülenler ve daha sonra bu krallığın sona ermesidir. İslami kaynaklarca da teyit edilen bu olay, makalede hem bölgeye dair İslam dışı kaynaklar  hem de arkeolojik bulgular ışığında detaylarıyla ele alınmaktadır. Bu bölgede yaygın olan o dönem dillerine – Süryanice, Aramca, İbranice, Yunanca, Latince, Habeşçe vb. – , keza günümüz Batı dillerine – İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca, İspanyolca, Portekizce, Felemenkçe –  ve o döneme ilişkin yazıtlara ve arkeolojik bulgulara dayalı araştırmalar hem yok denecek düzeyde olduğu, hem de bu tür  araştırmaları yürütecek donanımda akademisyenlerimiz olmadığı için, bu makale,  o döneme dair araştırmaların son durumu hakkında bizlere bilgi sunması bakımından fevkalade önemli ve yararlıdır.

İslam’ın zuhuruna dair Türkçedeki eserlerin çok büyük bir çoğunluğu,  belki de tamamı – Arapça veya Türkçe kaynaklarla yetinerek yazma alışkanlığından dolayı – bölgenin kadim dilleriyle Batı dillerindeki birikimden ve arkeolojik araştırmaların sonuçlarından mahrum kalmaya mahkum olduğundan, bu gibi makalelerin bizlere  ciddi katkılar sunacağı ortadadır.

Bu bağlamda yazar, Himyer ile Aksum arasındaki gerilimin zirveye ulaştığı  M.520’li yıllardaki Arabistan yarımadasının İslam öncesi tarihi kadar, zengin ve çeşitli kaynaklara sahip olduğumuz bir başka dönemin olmadığını vurgulamaktadır ki, bu vurgu son derece kayda değer görünmektedir.

Batı dillerindeki bu gibi makalelerin diğer bir faydası da Arapça kaynaklardaki yer ve şahıs isimlerinin , özellikle de arapçalaşmış olanların  orijinallerini öğrenmek, keza Batı dillerindeki karşılıklarını görmek – mesela Necaşi/Negus , Hâris(Harith)/ Arethas, gibi – , bu dillerde araştırma yapabilmek için de gereklidir.

Makalenin alt başlıklarına gelince :

Giriş

Elde Mevcut/Ulaşılabilir Kaynaklara Bakış

Himyer’in Egemenliğe Yükselişi

Himyer Tektanrıcılığı

Ma’dikerib’in Bizans  Yanlısı Eğilimi

Yusuf Zû Nuvâs ve Hıristiyan Karşıtı Tutumu

Necran Olayları

  1. Aksum İşgali

Makale  başlığına ve alt başlıklara dair çeşitli dillerdeki araştırmaların son durumunu bizlere sunması bakımından fevkalade önemli olmakla beraber, bu makalede işaret edilen araştırmaların yayımlandığı dillerin çoğunu okuyup anlayabilecek ilahiyat veya  ilgili  alanlarda akademisyenlerimiz yok denecek kadar az olduğundan, bu araştırmaların nelerden bahsettiğini başlıklarına bakarak özet olarak sizlere sunmak bile maalesef mümkün görünmemektedir.

Tercüme: MEHMET HAYRİ KIRBAŞOĞLU